“TENİS ALEMİNDE BİR HADİSE” İLK ve SON KEZ
TENİSTE FENERBAHÇE-GALATASARAY MAÇI
Türk sporunun iki ezeli rakibi Fenerbahçe ve Galatasaray, teniste 68 yıl önce ilk ve son kez karşılaştı.
Çelik çomak oynasalar bile maçları büyük ilgi gören bu iki takımın, tenis maçı büyük ilgi uyandırdı.
Teniste o yılların önemli turnuvalarından biri olan İstanbul’daki Marmara Kupası’ndan sonra, Spor Oyunları Federasyonu tarafından Taksim Belediye Gazinosu’nda bir yemek düzenlendi. Federasyon başkanı, eski Galatasaraylı futbolcu, Vedat Abut’tu.
Yemekte, daha önce de konuşulan Fenerbahçe-Galatasaray tenis maçının gerçekleşmesi için yer ve tarih belirlendi.
Tarih: 05 Ağustos 1945…
Yer: Moda Deniz Kulübü Kortları…
Takımların, 7 tek, 4 çift olmak üzere, toplam 11 maç yapmaları kararlaştırıldı. Bu 11 maçtan, en az 6 sını kazanan takım, kupanın sahibi olacaktı.
O yıllarda spora büyük önem veren Akşam Gazetesi, bu önemli karşılaşmayı kazanan takım için çok güzel bir kupa koydu. Ve kupanın resmini 1. sayfasından yayınladı.
Maçtan bir gün önce, teniste ilk kez yapılacak Fenerbahçe-Galatasaray maçı, gazetelerde geniş şekilde yer aldı.
“Tenis aleminde bir hadise. Fener-Galatasaray karşılaşıyor.”
“İki ezeli ve kıymetli rakip, Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerinin tenisçileri arasında yapılacak maçı şimdiden müjdeleriz.”
1930’lu ve 1940’lı yılların başında, özellikle İstanbul’da çok popüler olan tenis, Fenerbahçe-Galatasaray rekabeti ile bir kez daha gündeme geliyordu.
Gazeteler, maçlara giriş ücretinin 1 lira olduğunu ve Avrupa yakasından gelecekler için Köprü-Kadıköy vapurunun saat 08.00’de kalkacağını haber veriyordu.
O yıllarda tenis çoğunlukla; Ankara’da Kavaklıdere Sporting Kulüp, 19 Mayıs Kortları (ATK), İstanbul’da TED Kulübü, Moda Deniz Kulübü, İzmir’de Kültürpark Kulübü ile çeşitli illerdeki kortlarda oynanıyordu.
Tenis kulüpleri arasındaki takım karşılaşmaları yok denilecek kadar azdı. Zaman zaman, Ankara-İstanbul; İzmir-İstanbul tenisçileri karşılaşırlardı.
Tenisçilerin hepsi arkadaştı, tuttukları takımlara göre ayrılmışlardı.
Gazeteler, takımlarda şu tenisçilerin yer alacağını haber veriyordu:
Fenerbahçe: Suat Subay(Kaptan), Fehmi Kızıl, Melih Kutay, Suat Baykurt, Kris Uncu, Celasin Lüy, Muhlis Tunca, Zeki Rıza Sporel, Sait S. Cihanoğlu, Ahmet Tandoğan, Celal Uluğ
Galatasaray: Beliğ Beler(Kaptan), Vedat Abut, Suat Nemli, Suzan Gürel, Behbut Cevanşir, Mustafa Gençsoy, Rasih Minkari, Rafael
05 Ağustos 1945 Pazar günü, karşılaşmalar pırıl pırıl bir havada başladı.
Çok sayıda seyirci vardı.
Öğle saatlerine kadar 6 tek maçı tamamlandı. Galatasaray 4-2 öndeydi.
Tamamlanan 6 maçta şu sonuçlar alınmıştı:
Suat Subay (FB), Behbut Cevanşir’i (GS) 3 sette
Suat Nemli (GS), Celasin Lüy’ü (FB) 6/4 6/2
Kris Uncu (FB), Suzan Gürel’i (GS) 6/2 6/1
Vedat Abut (GS), Suat Baykurt’u (FB) 6/2 3/6 6/3
Beliğ Beler (GS), Melih Kutay’ı (FB) 6/4 6/3
Mustafa Gençsoy (GS), Müslih Tunca’yı (FB) 6/4 3/6 6/4 yenmişti.
Geriye 1 tek ve 4 çift maçı kalmıştı.
Öğle saatlerinde doluyla karışık şiddetli bir yağmur başladı. İstanbul’un bir çok yerinde evleri ve iş yerlerini su bastı. Tenisçiler, yağmurun dinmesini bekliyor ve saat 15.30 sularında yağmur diniyordu.
Toprak kortlar yumuşamıştı, silindirlenmesi ve maçlara hazırlanması gerekiyordu.
Kort görevlisi bulunamazken, tenisçilerin bir bölümü sahayı kendilerinin maçlara hazırlayabileceğini belirtiyordu. Bazı Fenerbahçeliler ise bu sahada tenis oynanamayacağını söylüyordu.
Federasyon Başkanı ve aynı zamanda Galatasaray takımında oynayan Vedat Abut ve kulüpten ilgililer korta çağrılıyor ve sonuçta kortların hazırlanmasına ve karşılaşmaların devamına karar veriliyordu.
Ancak Fenerbahçeli tenisçilerin bir kısmının kortlardan ayrıldığı anlaşılıyordu.
Zaten arkadaş olan iki takım tenisçilerinin, iyi niyet kurallarıyla organize ettiği bu karşılaşma, iyi başlıyor ancak tamamlanamıyordu.
Orada bulunan Fenerbahçe Kulübü ve Futbol Federasyonu eski başkanı Muvaffak Menemencioğlu, galip durumda olan Galatasaraylılara madalyalarını verirken,
Galatasaraylılar Akşam Gazetesi’nin koyduğu kupanın da getirilmesi için Moda kulübündeki Zeki Rıza Sporel’e haber gönderiyorlar ancak Sporel’in, “Kupa Akşam
Gazetesi’ne aittir. Ben onu oraya veririm. Akşam Gazetesi de isterse size versin.” dediği belirtiliyordu.
Tamamlanan karşılaşmalarda, tenisçiler arasında hiç bir olumsuzluk yaşanmamıştı.
Fenerbahçe-Galatasaray tenis karşılaşması, daha sonraki günlerde gazetelerde maç öncesinden çok daha fazla yer aldı.
Gazete ve dergiler, Fenerbahçeli ve Galatasaraylı spor yazarlarının çok sayıda eleştirisine yer verdi.
Tenisçilerin kendi kendilerine takım yaptıklarını, karşılaşmaların hiç bir resmi yanının olmadığını,
O yıllarda bileği bükülmeyen, defalarca Türkiye şampiyonluğu bulunan Fenerbahçeli Fehmi Kızıl’ın takımda neden yer almadığını ya da yer almasının neden istenmediğini,
Federasyon başkanının Galatasaray takımında oyuncu olarak yer almasını günlerce eleştirdiler.
O günden bugüne, yıllar geçti.
Bir daha da böyle bir karşılaşma organize etmeye kimse cesaret edemedi.
Fenerbahçe ve Galatasaray’da tenisin tekrar canlandırılması için istekler olduğu biliniyor.
Günümüzde, veteranlardan küçüklere kadar tenisin çok sayıda oynayanı ve seyircisi bulunuyor.
Televizyonlar, dünyanın dört bir yanındaki önemli turnuvaları canlı olarak yayınlıyor.
Fenerbahçe-Galalatasaray rekabeti tenisimize büyük bir ivme kazandıracak ve bu popüler spor dalına yeni bir boyut getirecektir.
Ayrıca her iki kulübün açacağı tenis eğitim merkezlerinin, parasal getirisinin yanı sıra, kulüplerine yeni taraftarlar kazandırması da artı bir değer olacaktır.
Yazılar
- GÜLÜMSETEN ANILAR (20)
- TENİS SÖZLÜĞÜ (30)
- TENİSİN İÇİNDEN (23)