Okullar tatil ve bir kez daha tenis kortları renklenecek.
Minik ve genç tenisçiler kortları dolduracak.
Günümüzde tenis, yaz okullarında en çok tercih edilen sporlardan biri olarak dikkat çekiyor. Tenisin, minik ve gençler tarafından tercih edilmesinin en büyük nedeni, televizyon yayınları. Artık günümüzde, dünyanın neresinde olursa olsun tenis turnuvalarını, evimizde canlı olarak izlemek mümkün.
Tenis dünyasının ünlüleri, artık çok yakınımızda. İspanyol Rafael Nadal’ı, İsviçreli Roger Federer’i, Büyük Britanyalı Andy Murray’i, Sırbistan’dan Novak Djokovic’i, Alman Angelique Kerber’i, Amerikalı Serena Williams’ı seyretmek çok keyifli değil mi? Tenisi öğrenmek için çok iyi bir tenis hocası onlar. Televizyon yayınlarındaki yavaş gösterimler de, vuruşların daha iyi görülmesi için son derece önemli bir eğitim aracı.
Dünyanın en önemli 4 turnuvasından ikisi, Roland Garros ve Wimbledon… Bunlar, Avrupa ülkelerinde televizyondan en çok seyredilen turnuvalar. Amerika ve Avustralya Açık Tenis Turnuvaları’nın televizyondan canlı olarak izlenebilmesi, saat farkı nedeniyle, özellikle küçük tenis severler için zor. Ancak, Roland Garros ve Wimbledon için aynı şeyler söylenemez. Her iki turnuva da, dünyanın en ünlü tenisçilerinin katıldığı turnuvalar. Maçların oynandığı saatler, ülkemizdeki tenis severler için çok uygun.
Dünyanın ünlü tenisçileri, böylesine büyük turnuvalarda, kendilerinden önceki tenisçileri seyrederek yetişiyorlar. Ünlü tenisçilerin çoğunun, benzemeye çalıştıkları tenisçiler, büyük turnuvalarda, televizyondan izledikleri şampiyonlar. Zaman zaman, Roland Garros’ta, Wimbledon’da, şampiyon tenisçilerle yapılan röportajlarda, onların, daha önceki yıllarda şampiyon olan tenisçileri izleyerek, tenis oynamaya karar verdiklerini duyarız.
“Bir gün, ben de bu turnuvada oynamak istiyorum, ben de şampiyon olmak istiyorum.” diyebilmek ne güzel. Başarmak için, istemek; hayal etmek, azimli olmak ne güzel. Başarmak için; istemek, hayal etmek ve azimli olmak gerekir.
Belçikalı Justine Henin, Roland Garros’ta şampiyon olduğunda, bu başarıyı hayal edenlerden biri olarak alkışlanmıştı.
Yıllar önce, küçük Justine’i annesi, Roland Garros’u seyretmeye götürmüştü. Merkez kortun tribünlerinde, Justine çok mutlu olmuştu. Adeta büyülenmişti. Binlerce seyircinin alkışladığı tenisçiler, onu çok etkilemişti. Bir gün kendisinin de Roland Garros’ta oynayabileceğini hayal etmişti. Merkez kortun tribünlerinde annesine dönerek, “Anne” demişti. “Bir gün beni de bu kortlarda seyredeceksin.”
O günden sonra Justine, Roland Garros’ta oynayabilmek için çalıştı. Tenis oynarken, aklında hep Roland Garros vardı. Geceleri yatarken, kendisini hep Roland Garros’ta hayal ediyordu. Justine Henin, hayal etti, hayal etti ve bunu 1999 yılında başardı. Justine, 17 yaşında Roland Garros’un toprak kortlarındaydı. Yıllar önce annesine verdiği sözü yerine getirmişti. O yıl, sadece bir maç kazanabildi. Ancak yılmadı. 2003 yılında, dünyanın en önemli toprak kort turnuvası Roland Garros’un şampiyonu olmayı başardı. Belçikalı tenisçi, 2007 yılında, Roland Garros’u 4. kez kazanırken, annesine verdiği sözü fazlasıyla yerine getiriyordu.
Neden olmasın…Neden siz de, başarılı birer tenisçi, şampiyon olmayasınız.
Bol tenisli tatiller diliyorum.
Yazılar
- GÜLÜMSETEN ANILAR (20)
- TENİS SÖZLÜĞÜ (30)
- TENİSİN İÇİNDEN (23)